Yoğun iş gücü ve karmaşık süreçlere rağmen seri üretimin öne çıktığı otomotiv bölümünde sistemin eksiksiz ve kusursuz bir biçimde sürdürülmesi, endüstriyel teknolojiler ve otomasyon sistemleriyle mümkün oluyor. Mitsubishi Electric fabrika otomasyonu teknolojileri; revizyon, test süreçleri ve proje çalışmaları üzere birçok basamakta otomotiv üreticilerine katma paha sağlıyor. Şirket, Sanayi 4.0’a cevap olarak geliştirdiği [email protected] konsepti ile öbür sanayi kollarında olduğu üzere otomotiv fabrikalarını da uçtan uca dijitalleştirebiliyor ve üretimden son montaja kadar her basamakta tam ahenk ve entegrasyon sunuyor.

Otomotiv üretim tesislerinde birçok farklı araç modelinin karma üretimine yanıt verilmesi, üretim suratının ve kalitesinin güzelleştirilmesi, emekçi güvenliğinin gözetilmesi ve etrafa hassas olunması için otomasyon sistemleri hayati derece ehemmiyet taşıyor. Kalitenin tescil edilmesi ve modüllerin yanlışsız çalışıp çalışmadığının test edilmesi üzere birçok detayın öne çıktığı otomotiv bölümünde akıllı otomasyon sistemleri hem karmaşık süreçleri optimize ediyor hem de verimli bir üretim idaresi sağlıyor. Yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesi konusunda inovatif tahlillere imza attıklarını söyleyen Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Nurettin Geçgel, otomotiv kesimi için sundukları özel ek donanım ve yazılımlarla da daha âlâ bir performans ve üretim kabiliyeti sağladıklarını söz etti.

Karmaşık süreçler için azamî optimizasyon sunuyor

Modern teknolojinin en çok şekillendirdiği bölümlerin başında otomotivin geldiğini lisana getiren Nurettin Geçgel; “Teknoloji ve inovasyon kültürünün yaygın olarak benimsendiği otomotiv sanayisinde buna paralel olarak rekabet de son derece yüksek. Bu nedenle tüm süreçlerin verimli olması ve firmaların daima ilerlemeyi benimsemesi kritik bir ehemmiyete sahip. Aksi takdirde hem önemli bir maliyet kaybı yaşanabiliyor hem de kaynak idaresi açısından firmalar dezavantajlı duruma düşebiliyor. Bu noktada devreye giren çağdaş teknoloji ise makinelerin irtibat halinde olmaları, üretim düzeneğinin uyumlu, yanlışsız ve standardize edilmiş bir kalite prosedürüyle işlemesini sağlıyor. Güç ve tekrarlayan misyonların birçoğunu hızlandırmaya ve optimize etmeye yardımcı oluyor. Mitsubishi Electric olarak bu lokomotif dalın spesifik gereksinimlerine ahenk sağlayan bir dizi otomasyon ve yönlendirme sistemi yaklaşımı sunuyor, fabrikalardaki irtibatı [email protected] konseptimiz ile yönetiyoruz. Bu konsept ile bir fabrikadaki tüm makine, ekipman ve robotları birbirine bağlıyor; gereksinim duyulan harikulâde esnekliği sunuyoruz. Tüm bu süreçlerde gerekli haberleşmeyi ise CC-Link endüstriyel haberleşme protokollerini kullanarak yapıyoruz. Kullandığımız protokol, Mitsubishi Electric’in geliştirip kullanıma sunduğu ve dünya çapındaki CC-Link kullanıcılarının bir ortaya gelerek desteklediği CLPA tertibi tarafından hayata geçirildi. Bu manada kesintisiz 1G bps irtibatı destekleyen CC-Link endüstriyel haberleşme alt yapısını tercih ediyoruz. Fabrikaların üretim, idare, IT üzere kısımlarını birbirleriyle anlaşabilir hale getirerek ekip olmalarını sağlıyor ve sonuçta her birinin gereksinimlerine uygun raporlar üretiyor. Elde edilen çıktılar hem üretimin sürekliliğini sağlıyor hem fabrikaların rekabet gücünü artırıyor” dedi.

Otomotiv dalında uçtan uça dijitalleşme akıllı tahlillerle mümkün

Geleceğe dönük tahlillerle giderek artan model çeşitliliğinden data odaklı esnek üretime kadar birçok noktada otomotiv dalına katma paha sağladıklarının altını çizen Nurettin Geçgel, bu konseptin bölüme kazanımlarını şu sözlerle anlattı: “Bir periyoda damgasını vuran insan el maharetine dayanan üretim anlayışı geride kaldı, çağdaş teknoloji seri üretime çağ atlattı. Biz de şirket olarak çok dinamik olan otomotiv dalı için gerekli tüm konfigürasyon imkanlarını sunuyor; Türkiye’de otomotiv ekipmanları ve otomotiv alanına da ileri teknolojilerimizle bedel yaratıyoruz. Bir otomotiv fabrikasındaki pres, kaynak, boya, montaj üzere kısımların içindeki tüm ünitelere hizmet verebiliyoruz. PLC’ler, frekans invertörleri, servolar, operatör panelleri, çeşitli SCADA yazılımları ve MES (Üretim Yönetme Sistemi) sistemlerimizle direkt haberleşebilen ya da MES sistemlerini kurabilecek eserler sunuyoruz. MES sistemleri ile planlama, iş buyruğu idaresi, iş istasyon idaresi, stok takibi, materyal akışı ve bilgi toplama süreçlerini gerçekleştirerek yapay zekâya yakın bir yapı içinde üretime imkân tanıyoruz. Bant otomasyonu da dahil olmak üzere bir aracın üretime giriş noktasından satışa çıkana kadar geçen tüm sürecindeki bilgilerini topluyor ve yönetiyoruz.”

Otomotiv fabrikalarında da “İş Arkadaşım Bir Robot”

Herhangi bir aksaklığın otomotiv üreticileri için maliyet kaybına ve prestij erozyonuna neden olabileceğinin altını çizen Geçgel, üretim prosesi içerisinde yanlışsız eser, hizmet ve sistem tahlili konusunun daha da değerli hale geldiğini belirtti. Otomotiv ekosisteminde robotların çok sık tercih edildiğini söyleyen Nurettin Geçgel; “Mitsubishi Electric olarak üretim bandındaki çabucak her işi yapabilen insan kolu ya da eline yakın hassasiyete sahip robotlarımızla bilhassa sıkıntı ve tehlikeli işlerde iş güvenliği ve emekçi sıhhati açısından fabrikalara büyük bir katma paha sağlıyoruz. Ağır ve tekrarlayan işleri robotlara bırakırken insan iş gücü çok daha nitelikli ve yaratıcı süreçlerde kullanılabiliyor. İnsan ve robotlar yan yana, inançlı bir üretim ortamında çalışabiliyorlar. Mitsubishi Electric olarak sıkıntısız ve süratli üretim sayesinde hem kalite standartlarının hem de kapasite ve iş hacminin artmasına katkıda bulunuyoruz. Türk endüstrisinin en kıymetli kollarından biri olan ve dijitalleşmeye en süratli yanıt veren otomotiv dalına sağladığımız yarardan ötürü çok memnunuz” diyerek kelamlarını tamamladı.